Türkiye'den Almanya'ya Yurt Dışında Global Kariyer: Şebnem Maier

    cropped-cropped-HRT_4014-scaled-2

    Global kariyerler serimizin yeni konuğu Şebnem Maier. Working Out Loud metodununun kurumlarda kullanılması, insan kaynakları ve inovasyon süreçlerine adaptasyonu için yetkin ve dünyadaki yetkili sayılı koçlardan olup, Türkiye'nin ilk ve tek lisanslı koçudur. Şebnem Maier ile ilham dolu bir sohbet gerçekleştirdik! Keyifli okumalar! 

    Global kariyerler serimizin yeni konuğu Şebnem Maier. Working Out Loud metodununun kurumlarda kullanılması, insan kaynakları ve inovasyon süreçlerine adaptasyonu için yetkin ve dünyadaki yetkili sayılı koçlardan olup, Türkiye'nin ilk ve tek lisanslı koçudur. Şebnem Maier ile ilham dolu bir sohbet gerçekleştirdik.

    Kariyerini Almanya'da sürdüren Şebnem Maier'i kısaca tanıyalım. 

    Şebnem Maier, Working Out Loud metodununun kurumlarda kullanılması, insan kaynakları ve inovasyon süreçlerine adaptasyonu için yetkin ve yetkilli dünyadaki sayılı koçlardan olup Türkiye'nin ilk ve tek lisanslı koçudur. Robert Bosch GmbH bünyesindeki Bosch Connected Industry biriminde bir taraftan endüstri 4.0 çerçevesinde dijital dönüşümü desteklerken diğer taraftan WOL Co-Creation girişimi ile çalışanların networkler kurarak insan merkezli sonuçlara ulaşmasına katkıda bulunmaktadır. WOL metodunu kurumsal olarak ilk uygulayan ve metodun yaratıcısı John Stepper ile metodu ve uygulama alanlarını geliştiren ekibin de bir parçası olan Şebnem Maier, bu ekiple birlikte 2019 yılında takım dalında Almanya'da "Xing New Work" ödülünü kazanmıştır. Şebnem Maier, İzmir Kız Lisesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi mezunudur. Robert Bosch GmbH de satışta yöneticilik görevinde çalışan Şebnem, networklerde çalışma, geleceğin çalışma metodları ve WOL hakkında gerek Almanya'da, gerekse uluslararası etkinliklere konuşmacı olarak katılarak deneyimlerini paylaşmaktadır.

    1) Yurtdışında kariyer yapmaya ne zaman karar verdiniz? 

    Yurtdışına ailevi sebeplerle taşınmamın ardından, kariyerime orada devam edeceğim konusunda bir şüphem olmadı, yani kendime böyle bir soru bile yöneltmedim. Neresi olursa olsun öğrendiklerimi uygulayabileceğim ve benim de öğrenebileceğim bir ortam arayışım yönlendirdi beni. 

    2) Yurtdışında ilk işinizi nasıl buldunuz? Spesifik olarak: Linkedin, Indeed ya da Oliv vs.? Peki göreviniz ne idi? 

    İlk işimi Türkiye'de de önceden çalışmış olduğum firmadaki yöneticilerimin beni tavsiye etmesi ile buldum. İlk işim şirketimin otomotiv sektöründeki globalde bütün çalışanlarının iyileştirme önerilerini değerlendiren sistemler, onların iyileştirilmesi, moderasyon, değişim yönetimi üzerine idi. 

    3) Yurtdışı kariyer teklifinizi yakın çevrenizle paylaştığınızda nasıl geri bildirimler aldınız? Beklentileri nasıl yönettiniz? 

    Ben yurtdışında gittikten sonra iş bulup çalışmaya başladığım için bu çevrem tarafından beklenen bir durumdu ve gayet normal ve olması gereken/beklenen bir durum olarak karşılandı. 

    4) Yurtdışında yaşama konusunda ailenizin desteğini aldınız mı? Bu nazik konuyu nasıl yönettiniz? 

    Kendi çekirdek ailemi Türkiye'de kurup gittiğim için yalnız değildim. İzmir'deki ailem de her ihtiyacım olduğunda yanıma gelerek bana destek oldu. 

    5) Yurtdışı networkünü etkin kullanmak ne demektir? İlk günden itibaren ne yapmalı/yapmamalı ? 

    Network konusuna yurtiçi yurtdışı olarak bakmıyorum. İlgilendiğiniz konularda, hedefinize yönelik anlamlı ilişkiler oluşturup katma değer sağlayarak kurduğunuz networkünüzü global olarak düşünmelisiniz. Dünyanın gerçekten çok küçük olduğunu artık herkesin anlayabileceği birçok platform mevcut. Eğer sağlam ilişkiler kurarak bir network oluşturmayı alışkanlık haline getirirseniz, onu ihtiyacınız olduğunda size destek olan bir ağ gibi düşünebilirsiniz. Yani networkinge ihtiyacınız olduğu ilk gün eğer çoktan bir network kurmadıysanız çok geçtir, zaman alır. 

    6) Oturma izni, alışma süreçlerinizi nasıl yönettiniz? Bu süreçteki en büyük destekçileriniz kimler oldu? 

    Benim bulunduğum ülkede süreçler bilmek isteyen herkes için oldukça kolay ulaşılır ve adım adım yapmanız gerekenlerin anlatıldığı internet sayfaları var. Bu sebeple oturma izni, çalışma izni gibi süreçlerde hiçbir sorun yaşamadım. Alışma süreci çok daha farklı bir konu. İstediğiniz kadar dilini konuşun kültürü anlamak zaman alan ve sizin son derece açık olmanızı gerektiren bir süreç. Bu süreçte en büyük yardımcım benim kültürel kodları anlamama yardımcı olan, bir nevi kültürel çevirmenlik yapan eşim oldu. 

    7) Yeni ülkenize alışmada kolaylık ve tüyoları nasıl keşfettiniz? Üniversite deneyimi ya da ağları, konsolosluk, online topluluklar, aile ve arkadaş yönlendirmeleri ya da farklı tüyoları paylaşabilir misiniz? 

    Bu konuda benim gittiğim dönemden beri oldukça yaygın olan Expat buluşmaları tarzı buluşmalara katıldım hatta kendim de organize ettim. Böylelikle benimle aynı konular üzerinde bilgi arayan, konuşmak isteyen insanların etkileşimi, ihtiyacım olduğu anda gerekli olan bilgiye, bağlantıya ulaşmamı oldukça kolaylaştırdı. 

    8) Yurtdışında tutunmanın en zor ve en keyifli anısını bizimle paylaşır mısınız? 

    Zor: Her şeyin çok planlı olduğu, sürprizlere fazla yer olmayan bir ülkede yaşadığımdan ilk gittiğim dönemde sohbet etmek için komşumun kapısını çalıp kendimce doğal olarak o an için düşünüp, kahve içelim mi birlikte dediğimde ben kapıda beklerken içeri gidip üç hafta sonraki çarşamba günü saat 15:00'te içebiliriz dediğindeki duygu halimi bugün bile hissederim.

    Keyifli: Oturumla ilgili prosedürlerde her zaman çok saygılı olan devlet memurlarının turist vizesini yenilemeye ikinci gidişimde sizi daha fazla yormayalım diyerek bana beklenenden önce sürekli oturum izni vermeleri benim keyifle ortama alışma sürecimi hızlandırmıştı. 

    9) Yurtdışındaki güncel fırsatları hangi kanallardan takip ediyorsunuz? 

    Linkedin, Twitter .

    10) Bir daha olduğunuz ülkeye gelecek olsanız ilk yılınızda neyi farklı yapardınız? 

    Sanırım her şeyi yine aynı şekilde yapardım. 

    11) Pozisyonunuzun gereklilikleri Covid sonrasında değişti mi? Kriz sürecini yurtdışında nasıl yönettiniz? 

    Pozisyonumda haftanın 2 günü ev ofis yaparken her gün ev ofis yapar hale geldim. Bu da takımlarımla çalışma anlamında yeni metotları daha yoğun ve severek uygulamama sebep oldu. Kriz süreci herkesi etkileyen bir süreç. Yurtdışında olmanın dezavantajı Türkiye'deki aileden uzun süre uzak kalmak zorunda olmaktı. Onun dışında temkinli bir şekilde fiziksel buluşmaları sınırlandırarak yönetmek mümkün oldu.


    Sosyal Medya Hesapları:

    Linkedin Instagram / Twitter

    Bu yazı Bin Yaprak misafir yazarlarından Olcay İrem Elgün tarafından yazılmıştır. 

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun
    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.