Londra'da Esnek Çalışma: İki Buçuk Saatinizi Nasıl Alırdınız?

    hale-bozkurt-cover-photo
    Trafikte, evde, işte, Londra'da? DAN Global Müşteri Yöneticisi Hale Bozkurt, Londra'da esnek çalışmaya geçiş sürecini BinYaprak'ta anlattı.

    1) Seni kısaca tanıyalım: Nerede doğdun, hangi okuldan ve bölümden mezunsun, şu anda mesleğin nedir?

    89 Ankara doğumluyum. Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesinden 2012 yılında mezun oldum. Kariyerimde önce kurumsal iş hayatını deneyimleme fırsatım oldu.

    Son 3 yıldır ise globale açılmış dijital alanda faaliyet gösteren bir scale-up'ta Account Manager olarak çalışmaktayım.

    2) Sektör, meslek seçimini nasıl yaptın?

    Açıkçası işletme bölümünde okurken bizlere satış, pazarlama, finans, kendi işimizi kurma yolunda çok yönlü dersler verildi ve yönlendirmeler yapıldı. Dolayısı ile baya geniş sektörlere açılabiliyorduk. Ben zor karar veren ancak daha sonra o kararımı uzun yıllar sürdüren birisiyimdir. Mezun olduğumda halen tam olarak hangi alanda çalışmak istediğime karar verememiştim açıkçası. Bir yandan da toplum baskısı olsa gerek kurumsal hayatı da deneyimlemek istiyordum. İlk iş tecrübelerim kurumsal yerlerde oldu ancak kurumsalın bana uygun olmadığını gördüm. Bu yüzden tekrar iş arayışına başlayarak dijital alanlarda faaliyet gösteren start-up yapılanmalarına başvurdum. Şanslıydım ki çok güzel tecrübeler edindiğim Doğuş Holding bünyesi altında bulunan Related Digital'de 2,5 yıl çalışma fırsatı yakaladım. Akabinde de Londra merkezli Digital Agency Network'e geçiş yaptım ve yaklaşık 3 yıldır burada çalışmaktayım.

    3) Peki, Londra'ya taşınmaya nasıl karar verdin, bu süreçten bahsedebilir misin?

    2015'ten 2021'e kadar İstanbul'da aralıksız çalıştım. Evim Anadolu Yakası'nda, çalıştığım tüm ofisler ise Avrupa Yakası'ndaydı. Yoğunluğa ve trafikte geçen vakte o kadar alışmışım ki günümün yolda geçen en az 2.5 saatinin kıymetini ancak pandemi sebebi ile evlerden çalışmaya başladığımızda anladım. Evden çalışmak ile hem işe olan motivasyonumun hem de verimliliğimin arttığını fark ettim ve eski düzende hele ki İstanbul gibi kaotik bir şehirde pandemi sonrası aynı şeyleri yaşamak istemedim. Şanslıydım ki Londra'da da ofisimiz bulunduğu için buraya transfer oldum. Son 1.5 yıldır remote çalışma düzenimiz devam etmekte ve ara ara aklıma geliyor çok değil daha 1.5 yıl öncesini düşündüğümde gerçekten o yola ve o yorgunluğa nasıl dayanabildim, hayret ediyorum :)

    4) Firmanızda uygulanan esnek çalışma sisteminden bahsedebilir misin?

    Biz start-up yapısından scale-up'a geçen ve şu anda totalde 17 çalışanı olan bir şirketiz. Ofisimiz Kolektif House'da ve Kolektif ruhuna da uyan bir sistemimiz zaten vardı. Eski düzenimizde isteyen ofiste 9-6, 10-7 veya 11-8 şeklinde esnek opsiyonlar ile çalışabiliyordu.

    Şimdi ise ofise isteyen gidiyor, ofiste çalışmak istemeyen evden çalışmaya devam ediyor.

    5) Esnek çalıştığın günlerde nerede, nasıl çalışmayı tercih ediyorsun?

    Dış etkenler beni rahatsız edebiliyor. Dolayısı ile genellikle evde sessiz bir şekilde müzik dahi dinlemeden tam odaklanmam gereken işlerimi hallediyorum. Eğer dışarıda çalışmak istersem de aşırı kalabalıktan uzak ve ambiyansı ile bana hoş bir çalışma ortamı yaratacak cafeleri tercih ediyorum.

    6) Senin için "ofis" ne demek?

    İki yıl öncesine kadar ortak bir amaca hizmet eden bir komünite ile fiziksel olarak aynı çatı altında yüz yüze fikir alışverişi yapılıp iletişim kurulan bir mekandı. Artık ve muhtemelen bundan sonra işimi yaptığım ve online olarak ekip arkadaşlarıma sorunsuzca bağlanabildiğim her yer benim için ofistir.

    7) Bir iş günün nasıl geçer, rutinlerin var mı?

    TR ile UK arasındaki saat farkı yazın 2, kışın ise 3 saate çıkıyor. Dolayısı ile Türkiye ekibini yakalamak adına belirli saat aralığında mutlaka güne başlıyor, kahvemi yapıyor ve online oluyorum.

    Açıkçası 7 bölgeden de müşterimiz olduğu için günümü ikiye bölerek çalışıyorum. Sabahtan öğleden sonraya kadar belirli saatler online'ım daha sonra mutlaka günlük yürüyüşümü yapmak ve işlerimi halletmek için dışarı çıkıyorum. İngiltere'de maalesef pek çok işinizi online halledemiyorsunuz mutlaka ilgili yere bizzat gitmeniz veya talebinizi geleneksel posta yolu ile ulaştırmanız gerek bu da maalesef size ekstra iş çıkartan ve vaktinizi alan bir durum.

    Akşamları saat 22:00'dan sonra en az 2 saat daha online olarak özellikle Avustralya olmak üzere biz gece iken halen gündüzü yaşayan ülkelerin taleplerini karşılıyorum böylece daha verimli bir destek sağlamış oluyorum.

    8) Ev, iş ve sosyal yaşam dengeni nasıl kuruyorsun?

    İstanbul'da çalışırken maalesef böyle bir dengem yoktu. Hayatımın odak noktası işimdi ve hobilerimi ikinci plana atmıştım. Ancak pandemi bize hayatın kısa olduğunu ve bu yüzden hiçbir şeyi ertelemememiz gerektiğini öğretti. Dolayısı ile UK'e taşındığımdan beri kendimin daha ön planda olduğu bir dönemdeyim.
    Türkiye'de çalışırken ev ile ofis arasında harcadığım neredeyse 3 saatimi burada kendime ayırıyorum. Yürüyüş yapıyorum, şehrin farklı semtlerini keşfediyorum, fotoğraf çekiyorum, kitapçılara, müzelere, sergilere gidiyorum hiçbir şey yapmasam bile bir parka oturup gelen geçen insanları seyrediyorum.

    Bazen zihninizin resetlenmesi için, hiçbir şey yapmamak iyidir!

    9) Esnek çalışma sistemi açısından Türkiye ve Londra arasında gördüğün temel farklar neler?

    Açıkçası bu konuda şimdilik çok bir karşılaştırma yapamam çünkü Londra'ya henüz 8 ay önce taşındım. Ancak şunu belirtebilirim ki İngiltere ekonomisinin çok çok güçlü olması nedeni ile lockdown'da tüm işyerlerine ve milyonlarca çalışana destek olarak maaş ödemelerine devam etti. Dolayısı ile bize göre çok daha önceden ve çok daha fazla kişi UK'de evden çalışma fırsatını yakalamıştı. Türkiye esnek çalışma modeline çok geç geçiş yaptı ve tahmin ediyorum ki Türkiye'de pek çok firma çalışanlarını şimdi yavaş yavaş ofise dönmeye zorlamaya başladı. UK'de ise bu geçiş daha yavaş olacak gibi görünüyor.

    10) Senin gibi Londra'da esnek çalışmaya karar veren kişilere önerilerin nelerdir?

    Londra dünya üzerinde yer alan sayılı kozmopolit şehir hatta başkentlerden bir tanesi. Bu şehirde İngilizlerden daha fazla göçmen yaşıyor. Mümkün olduğunca fazla insan ile tanışmaya ve networkinglerini genişletmeye çalışsınlar. Buna yönelik olarak, burada çok fazla coworking space var onlardan birine üye olabilirler.

    Esnek çalışmanın avantajlarından faydalanarak kendilerini her fırsatta sosyal anlamda beslesinler burada pek çok müze, sergi, galeri, festival, müzik dinletisi ücretsiz. Büyük parkların yanında her semte ait lokal bir park mutlaka bulunmakta. Açık havada bolca spor yapabilir hatta bisiklet kiralayabilirler.

    Londra iş fırsatları bakımından da çok fazla fırsat sunuyor. LinkedIn'de aktif olmaya çalışsınlar. Bizzat tecrübe ettiğim bir konu var ki konumumu Londra olarak güncellediğimden beri LinkedIn üzerinden mesaj almadığım bir günüm bile olmadı. Yani iş arayanlar için fırsat burada çok fazla olmasının yanında ayağınıza kadar geliyor.

    Esnek çalışma deneyimlerini bizimle paylaşan Hale Bozkurt'a röportajımıza katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz.

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    Duygu Çelebi Kaya, 1988'de Kdz. Ereğli'de doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi farklı şehirlerde okudu. Lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Halkla İlişkiler ve Tanıtım (çift anadal) bölümlerinde tamamladı. Ardından yine Yeditepe Üniversitesi'nde Pazarlama İletişimi yüksek lisansı yaptı. Çalışma hayatına İstanbul Kalkınma Ajansı'nda Kurumsal İletişim Sorumlusu olarak başlayan Duygu, Hollanda merkezli bir dijital pazarlama ajansında ve sonra da BinYaprak'ta çalıştı. İstanbul'da başladığı BinYaprak macerasına bir süre sonra dijital göçebe olarak devam etti. Şu anda BinYaprak'ta geleceğin trendlerinden "esnek çalışma işgücü" yolculuğunun yönderi olan Duygu, Balıkesir'de aile şirketi için çalışmakta ve 2-5 yaş arası öğrencilere Yaratıcı Düşünce dersleri vermektedir.

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.