Hayalden Şiire 1002

    drrem

    Nasıl hayal kurulur? İşte böyle kurulur ve gerçekleştirilir. Melike Kılıç'ın bir hayali vardı ve onu gerçekleştirdi! 

    'Ben kelimelerin gücüne inanıyorum.'

    Küçükken elimden kitabı düşürmez ve her fırsatta elime kalemi kağıdı alıp bir şeyler yazardım. İlk okul dört ya da beş olmalıyım, sınıf kitaplığındaki tüm kitapları okuduğum için canım çok sıkılıyordu, ben de aldım elime kutsal silahım olan kalemi ve yazmaya başladım ilk romanımı. Biraz Heidi kitabından esinlenmiştim. Bir deftere yazdığım minik romanım için kapak bile hazırlamış, renkli el işi kağıtlarıyla süsleyip arkadaşlarım okusun diye sınıf kitaplığına yerleştirmiştim. Sonrasında ara ara kısa hikayeler yazıp eklemeye devam ettim.

    Büyüdüğümde hikayeler yazmak ve şiirler okumak istiyordum. Benim için tutkuydu, hala da öyle. En büyük aşkım kitaplardı. Hep söylerim, beni insanlar değil kitaplar büyüttü diye. Onlardan çok şey öğrendim ve bu sayede karakterim de hep bulunduğum çevreden çok daha farklı oldu. Hayat sürprizlerle dolu girişimci ruhum ve hayallerime olan inancımla üniversiteye başladım. O zamana kadar da pek çok yerde sahne almış ve şiir seslendirmiş, yazdığım şiir ve öykülerle dereceler almıştım. Ama üniversite çok farklı bir ortamdı. Teknik üniversitede şiire hak ettiği önem verilmiyordu tabii ki.

    Şiir okuyabileceğim arkadaşlarım olsun istiyordum ama bu ilgiye sahip kimse bulamadım. İstiyordum ki okulda şiire dair büyük organizasyonlar yapılsın, Ölü Ozanlar Derneği filminde olduğu gibi bir sınıfta toplanılıp şiirler okunsun. Bu hayalimi mühendis arkadaşlarımla paylaştığımda bana güldüler ve kariyer kulüplerine yönlendirdiler. Elbette kariyer kulüpleri de gerekli, peki ya ruhumuz? Gelecekte ona da ihtiyacımız olmayacak mı? Ona da iyi bakmalı ve iyi beslemeliyiz. Ruhun da ilacı kelimeler, şiir, hikayeler. Okulda edebiyat kulübü olmaması beni fazlasıyla yaralamıştı.

    Bir gün okulda kısmi zamanlı çalıştığım ofise okulumuzdan üst düzey bir yetkili geldi. Şiire olan düşkünlüğümü bilen müdürüm beni yanına çağırdı ve gelen misafire benden bahsetti. Şiirlerin yanında mı, diye sordu misafirimiz, hemen gidip şiir defterimi getirdim, sayfaları açıp okudu ve çok beğendiğini söyledi. Neden şiir dinletisi yapmıyorsun ki, dedi. Sonradan aynı zamanda şair olduğunu öğrendiğim misafirimiz sayesinde kendime bu soruyu sorma fırsatım oldu. Sahi, neden olmasın? Neden yapamayayım?

    Bir hafta içinde kongre merkezini şiir gecesi için ayarlamış ve okulda şiiri sevenler beni bulsun diye her yere ilanlar asmaya başlamıştım. İki hafta içinde 12 kişilik şiir ekibimi kurmuştum. Benim ne kadar ciddi olduğumu tüm okulu afişlerle süslediğimizde anladılar. Her yerde asılıydı "1002.Gece" 'Bitti mi masal, bitmedi derseniz bekleriz.' O büyük gün geldiğinde bin kişilik salonda 700 e yakın davetli vardı şiir dinlemeye gelen. Şiiri bütün ruhumuzla hissedelim istiyorduk. Şiir canlandırmaları, şiir besteleri, usta şairlerin şiirleri, kendi şiirlerimiz derken zengin ve çok renkli bir şiir gecesi yaptık. Haftalarca konuşuldu ve tebrik mesajları geldi. Gazetelerde de haberimiz çıktı. Teknik üniversitede şiir gecesi yaptılar diye. Çok ama çok mutluyduk, şiirin sesi duyulsun istemiştik ve başarmıştık da. Ama ilgi o kadar çoktu ki artık resmi bir topluluk olmalıyız dedik.

    Bu sene resmiyet kazanıp şiir topluluğu olduk. Masallar bitmesin, yaşam ümidi ve heyecanı sonsuza kadar devam etsin istedik adına da 1002 topluluğu koyduk. Her hafta Çarşamba günleri taş binada akşam üstleri bir sınıfta toplandık. Kendimiz olalım dedik, 1002 nedir dedik ve bolca şiir okuyup şarkılar söyleyip haftalık bayramımızı noktaladık. Ölü ozanlar derneğini de diriltmiştik, masalları da. Bu yetmez dedik, köy okullarına atanan mezun öğretmen arkadaşlarımızın okullarına kitaplar yolladık, mektuplar yazdık. Sosyal sorumluluk projelerinde ekipçe çalıştık. Geçen sene 12 kişi olan ekip bu yıl 60 kişi oldu. Sevgi ve kelimelerin gücüyle de yüreklerde boy verdik.

    Keşke dünyayı Anneler ya da şairler yönetseydi dünya çok başka bir yer olurdu diyen yazar gibi koyulduk yola. Sevgi ve şiirle harmanladık 1002 dünyamızı. Yalnızca bizim üniversitemizde değil pek çok üniversitede, okulda hatta Türkiye'nin tamamında 1002 ruhu yeşersin istiyoruz. Çalışmalarımıza da hızla devam ediyoruz.Bir hayalim vardı, şiir oldu! İYİKİ BİN İKİ VAR!

    MELİKE KILIÇ

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    Melike Kılıç; Yıldız Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği son sınıf öğrencisidir. Türkiye Girişimcilik Vakfında fellow olarak sosyal girişimcilik projeleriyle ilgilenmektedir. Girişimcilik eğitimleri alan Melike, önceliği engelli çocuklar olan projeler üzerinde çalışmaktadır. 1002 Şiir ve Düşünce Topluluğu'nun kurucusu ve halen bu topluluğun lideri. Üç senedir devam eden bu topluluk şiirsel sahne performanslarının yanında köy okullarına destek projeleri de yürütmektedir. Şiir okumayı ve seslendirme yapmayı çok seven Melike, sunuculuk ve spikerlik eğitimleri de aldığı için sahneleri çok sevmektedir. Melike, ileride de fark yaratan bir sosyal girişimci olmayı hedeflemektedir. İlhamı ise şu: “Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olmak bile zaferdir.”

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.