Gönüllülük Hayatımda Yediğim En Lezzetli Yemek!

    Gönüllülük Hayatımda Yediğim En Lezzetli Yemek!

    Yoğun bir maratondan çıktın ve üniversiteye yeni başladın, birçok hayalin var. Sana hayalleri nasıl çeşitlendirip, reklendirebileceğinin sırrını vereceğim.

    Mutfağa üniversitedeyken gir

    Ben Hilal, ODTÜ'de Fizik okudum. Şu anda BinYaprak'ta Sahanın Yıldızı olarak çalışıyorum, operasyonlardan sorumluyum. Üniversitenin ilk yılında doğru bölümde okumadığımı fark ettim. Masa başı çalışmak, araştırmak, insandan ve toplumdan uzak olmanın tadını sevmedim. Aradığım lezzet gönülllülükte mi acaba diye hemen bir porsiyon sipariş verdim. Dünyanın en büyük teknik mesleki örgütü IEEE'nin ODTÜ'de bulunan öğrenci topluluğunda 3 yıl, yaklaşık 60 projede 15 farklı alanda çalıştım. Bunların içinde sosyal girişimcilik, üniversite-sanayi işbirliği, kariyer, eğitimde bilişim ve engellilik konuları en öne çıkanlar oldu. Gönüllülük yaparken tanıştığım kurum ve kişiler sayesinde zorunlu olmamasına rağmen 4 farklı yerde staj yaptım.

    Gönüllüğü sıcakken ye

    Evet bu yemeğin tadını beğenmiştim ve hayatımın her alanında bu lezzet ve doyumu yaşamak istediğime karar verdim. Neden diye soracak olursan; gönüllülük yapmak öncelikle kendini tanımana yardımcı oluyor. Kişiliğin ve yeteneklerin hangi konulara yatkın, hangi alanda ve pozisyonda çalışırken kendini çok daha iyi hissediyor ve iyi ifade ettiğini düşünüyorsun, bunları almana yardımcı oluyor. Gönüllülük, birlikte çalıştığın takımla beraber nasıl harikalar yaratabileceğini gösteriyor. Tek başına, tek bir ses çıkarabiliyorken, takımınla yarattığın konçerto aklını başından alıyor, paylaşmanın beraber üretmenin keyfini yakalıyorsun. Bu kadarla da kalmıyor, başta kendine ve sonra topluma değer kattığını hissediyorsun. O ana kadar belki şikayetlendiğin, umutsuz olduğun, değişmez sandığın konuyla ilgili elini taşın altına koyuyor, inisiyatifin verdiği keyifle üzerine düşeni yapmış olmanın hazzını yaşıyorsun. Bu da sana değiştirebilirim, umut var duygusunu aşılıyor ve süper bir haberim var, bu bütün hayatına aynı umutlu gözlükle bakmanı sağlıyor.

    Aradığın lezzeti bulunca sakın bırakma

    Ve bu taktığın gözlükle yaşamı ve kariyerini filtrelemeye başlıyorsun. Örneğin ben teknoloji odaklı girişimcilik çalışırken, çok yakın arkadaşlarımla Sabancı Vakfı'nın hibe programına bir proje yazdık.

    Projemiz işitme engelli ve fiziksel engelli gençlerin, üniversite topluluklarının yaptıkları etkinliklerle topluma daha çok dahil edilmesini amaçlıyordu. Proje başında hiçbir şey bilmezken, hatta itiraf ediyorum engellilik konusunda yok denecek bir farkındalığa sahipken, zamanla Türk İşaret Dili öğrendim. İşitme engelli ve fiziksel engelli arkadaşlarım oldu. Beraber vakit geçirdik. Seyahatlere çıktık. Birbirimizden çok şey öğrendik. Farklılıklarımız zenginliğimiz oldu, aynı olmanın sıkıcı bile olduğunu fark ettik, tuhaflıklarımızla eğlendik, anlayışı temel malzememiz yaparsak yemeğimizin ne kadar kadar lezzetli olduğunu deneyimledik. 

    Daha sonra da bu lezzetin peşini hiç bırakmadım, bu paylaşma, anlayış ve değer katma hissini aradım hayatımda, kokusu neredeyse onun peşine koştum. Peşini bırakmaya da hiç niyetli değilim, hesabı istemeye niyetim yok anlayacağın. Bu dolu dolu lezzetin siparişini vermek için sen de bir dakika bile bekleme, gözlerini kapat ve içine atla, gönüllülük bugüne kadar yediğin en lezzetli yemek olacak, söz veriyorum.

    Bu yazı Bin Yaprak misafir yazarlarından Nur Hilal Gerçek tarafından yazılmıştır. 

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun
    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.