Çalışan Annelerin Ev ve İş Dengesi Kurabilmeleri İçin Öneriler

    Çalışan Annelerin Ev ve İş Dengesi Kurabilmeleri İçin Öneriler

    Birçok çalışan kadın, anne olduktan sonra ev ve iş arasında kalıyor ve birini tercih etmek zorunda hissediyor. Bir tercih yapılmadan önce ev ve iş arasında denge kurmak denenebilir. Bu dengenin kurulması için birkaç önerimiz var!

    TDK'ya göre annenin tanımı; çocuğu olan kadın, ana, valide. Tanımı bu kadar kısa olmasına rağmen aslında anne o kadar çok şeyi barındırıyor ki içinde. Anneler kendilerini sadece çocuk sahibi olarak görmüyor ve dolayısıyla yaptıkları tek şey de çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılamak olmuyor. Aynı zamanda sadece çocuğa bakmak değil de evin işlerini çevirmek de bir anda annenin görevi oluyor. Halbuki evin işlerini çevirmek sadece annenin görevi değil, evde diğer yaşayanların da görevi. Bu kadar çok yapılacak şey varken de bazı kadınlar işlerinden ve sosyal hayatlarından vazgeçerek sadece anne oluyorlar. Halbuki; bu vazgeçiş hiçbir şey için çözüm olmuyor. Evdeki işleri düzene sokmaktan ne çocuklarıyla ne de eşleriyle verimli vakit geçirebiliyorlar. Annelik, kendinden vazgeçip hayatının odak noktasını çocuk ve ev yapmak olmamalı. Unutmamalıyız ki biz ne kadar mutlu olursak, sevdiklerimiz de o kadar mutlu olur. Çalışan anne olmanın birçok avantajı var; zamanı daha verimli kullanma, aileye maddi destek sağlama, çocuğa güçlü bir örnek olma, daha sosyal olma…

    Ev ve iş arasında kalıp birini seçmek zorunda kalmadan önce ev ve iş arasında denge kurabilmeyi öğrenmek lazım. Bu dengenin kurulabilmesi için birkaç önerimiz var:

    1) Çocuğunuzu evde bırakıp işe gittiğiniz için suçluluk duymayı bırakın ve bunun yerine kendinizi daha planlı ve hızlı hareket edebilmeye odaklayın. Unutmayın ki sizin çalışmanız şimdi olmasa bile çocuğunuza ileride daha iyi bir eğitim, daha yüksek standardı olan bir yaşam sunmanızı sağlayacak. Üstelik iş ve çocuğunuz karşılaştırabilecek, eş değer şeyler değiller. İkisi arasında bir seçim yapmak zorunda değilsiniz.

    2) Geceden bir sonraki gün için planınızı yapın. Kahvaltıda yenilecek şeyden başlayarak çocuğunuzun ne yiyip giyineceğine kadar plan yapın ve geceden hazırlayabileceklerinizi hazırlayın. Bu şekilde sabahlarınız hem sizin hem de çocuğunuz için çok daha kolay olacaktır. Aynı zamanda bu süreçte eşinizden yardım almayı unutmayın, eşinizle iş birliği yapmanız evdeki dengelerin daha iyi kurulmasını sağlayacaktır.

    3) Çocuğunuz ve sizin için önemi olan tarihleri önceden herkesin görebileceği bir takvime yazarsanız hiçbir önemli günü kaçırmazsınız.

    4) Teknolojiyi o kadar fazla kullanıyoruz ki, siz de teknolojiyi gün içerisinde çocuğunuzla sürekli iletişim halinde kalmak için kullanabilirsiniz. Böylece aranızdaki özlem daha da azalabilir ve çocuğunuz size ihtiyaç duyduğunda yine de yanında olabilirsiniz.

    5) İşinizi iş zamanında bitirmeye ve evde ise çocuğunuzla daha aktif, verimli zaman geçirmeye odaklanın. Evde yapmanız gerekenleri çocuğunuz uyuduktan sonra yapabilirseniz ve eve getireceğiniz işi de işte daha verimli çalışıp bitirebilirseniz, çocuğunuzla geçireceğiniz zaman daha dolu dolu geçer.

    6) Kendinize bakmayı ihmal etmeyin. Kendine bakmak; insanın özgüvenin artmasına, dinlenmesine, mutlu olmasına ve daha birçok şeye sebep olacaktır. Günde en azından 10 dakikanızı kendinize bakmaya ayırın. Aynı zamanda daha sağlıklı yemek yemeye de çalışın. Bu hem daha zinde, güçlü ve fit kalmanızı sağlayacaktır.

    Bu yazı Bin Yaprak misafir yazarlarından Bengidu Hancı tarafından yazılmıştır.

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun
    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.