Almanya'dan Hollanda'ya Yurt Dışında Global Kariyer: Beyhan de Jong

    Groundfish-Forum-Berlin-Beyhan

    Global kariyer nedir? Almanya'da çalışmak için neler yapılmalı? Rabobank'te analist olarak çalışan ve Genç Kadın Kariyer Zirvesi 2021 konuşmacılarımızdan olan Beyhan de Jong ile gerçekleştirdiğimiz yurt dışında kariyer konulu röportajımızı kaçırmayın!

    Kariyerini Hollanda'da sürdüren Beyhan de Jong'un kısa bir biyografisini sizlere sunuyoruz.

    Dr. Beyhan de Jong, lisans eğitimini Ege Üniversitesi Ekonomi bölümünde tamamladıktan sonra yüksek lisans eğitimi için Stuttgart, Almanya'ya yerleşti. 2009 yılında Hohenheim Üniversite'sindeki yüksek lisans eğitimini Tarımsal Ekonomi alanında tamamladı. Ardından aynı üniversitede Tarımsal Ticaret Politikaları üstüne doktora eğitimine devam etti. Bu süreçte öğretim üyeliği de yaptı. Araştırma konularında tarım ve gıda ticareti, serbest ticaret anlaşmaları, gümrük vergileri ve ticaret politikalarının ekonomi üzerindeki etkilerine yoğunlaştı. 2015 yılında doktora çalışmalarını tamamladı.

    2015-2016 yılları arasında Almanya'da küçük ölçekli bir şirkette müdür yardımcılığı yaptıktan sonra 2016 yıllında Hollanda'ya taşınan Beyhan, küresel ölçekte gıda ve tarım bankacılığında lider olan Rabobank'te analist pozisyonunda çalışmaya başladı. Beyhan, 2016'dan beri profesyonel kariyerine gıda ve tarım sektörlerini takip ederek devam etmekte, hayvansal protein, su ürünleri, alternatif proteinler ve sürdürülebilir tarım konuları üzerine yoğunlaşmaktadır.

    Bir yılı aşkın süredir TurkishWIN üyesi olan Beyhan, aynı zamanda Rabobank'in Çeşitlilik & Kapsayıcılık çalışma gruplarında yer almaktadır. 

    Şimdi de Beyhan hanımla yaptığımız röportaja geçelim.

    1) Yurt dışında kariyer yapmaya ne zaman karar verdiniz?

    Ben lisansımı Ege Üniversitesi'ndeki Ekonomi bölümünde tamamladım. Son sınıf öğrencisiyken yurt dışında yüksek lisans yapmak istediğime karar verdim. İngilizce dilinde master yapmak istiyordum ve aklımda Almanya vardı. Araştırmalarım sırasında Hohenheim Üniversitesi'ndeki Tarım Ekonomisi master programından haberdar oldum. Bölümün içeriği çok hoşuma gitti. Başvurdum ve kabul edildim. Böylelikle yurt dışı maceram başlamış oldu. 22 yaşında Türkiye'den ayrılıp Stuttgart, Almanya'ya gitmiş bulundum.

    2) Yurt dışında ilk işinizi nasıl buldunuz? Spesifik olarak: linkedin,indeed or oliv vs. ? Peki göreviniz ne idi? 

    Yüksek lisansımı takiben 2015 yılında gene Hohenheim Üniversite'sinde doktoraya başladım. Doktorayla birlikte öğretim görevliliğim de başlamış oldu. Yani benim yurt dışında ilk para kazandığım iş bir yandan doktora yapıp bir yandan öğretim görevliliğiydi. Doktora pozisyonunu master yaparken oluşturduğum network sayesinde buldum. Profesörlerimin desteği sayesinde oldu diyebilirim.

    Daha sonra Hollanda'ya taşındım. Yaklaşık beş yıldır burada yaşıyorum. Şu an Rabobank isimli uluslararası bir bankada analist olarak çalışıyorum. Hollanda'ya taşındığımdan beri Rabobank'te çalışmayı arzu etmiştim. Bu sebeple Rabobank'in kendi kariyer sayfasındaki iş ilanlarını sürekli takip ediyordum. Bu pozisyonu da öyle buldum. Bu dönemde diğer iş başvurularımda en çok Linkedin'i kullandım.

    3) Yurt dışı kariyer teklifinizi yakın çevrenizle paylaştığınızda nasıl geri bildirimler aldınız? Beklentileri nasıl yönettiniz?

    Ben Almanya'ya ilk defa yüksek lisans için geldiğimde, iki yıl kalıp dönerim diyordum. Tabi öyle olmadı. Doktoraya başlamam ile birlikte buralarda kalıcı olduğum biraz biraz belli olmaya başlamıştı zaten. Master bitsin, doktora bitsin, sonrasında da biraz çalışayım tecrübe kazanayım derken aradan 14 yıl geçti. Benimki biraz yavaş yavaş, alıştıra alıştıra bir geçiş oldu diyebilirim. Yakın çevrem hep destek verdi ama tabi ki hep özlem oldu, hala da var.

    4) Yurt dışında yaşama konusunda ailenizin desteğini aldınız mı? Bu nazik konuyu nasıl yönettiniz?

    Kesinlikle. Ailemin her yöndeki desteği olmasa zaten ilk etapta Almanya'da yüksek lisansa başlayamazdım. Ben şanslı insanlardanım çünkü ailem her zaman hedeflerime ulaşmamı destekledi. Gelip gitmeler, seyahatler, görüntülü aramalarla bu süreci yönetiyoruz.

    5) Yurt dışı networkünü etkin kullanmak ne demektir? İlk günden itibaren ne yapmalı/yapmamalı?

    Yurt dışı networkü sadece profesyonel anlamda değil, aynı zamanda kişisel anlamda da çok önemli. Birbirinizin tecrübelerinden faydalanmak, birbirinize destek olmak anlamında kesinlikle çok faydalı. Üye olunabilecek çok çeşitli topluluklar var.

    6) Oturma izni, alışma süreçlerinizi nasıl yönettiniz? Bu süreçteki en büyük destekçileriniz kimler oldu?

    Ben yurt dışına ilk öğrenci vizesiyle geldiğim için çok fazla sıkıntı yaşamadım. Tabi ki biraz bürokrasisi vardı ama halledilmeyecek şeyler değildi. Almanya'da bulunduğum süre boyunca düzenli olarak oturma iznimi uzatıyordum. Yurt dışında kalmak için eğitim ve çalışma gibi geçerli bir nedeniniz varsa oturma iznini almak pek sıkıntı olmuyor. Hatta Hollanda gibi bazı ülkeler eğitiminizi tamamladıktan sonra iş aramanız için de size belirli bir süre vize veriyor. Bu süreçteki en büyük destekçiler genelde bu konuları sizden önce tecrübe etmiş olanlar. En faydalı destek ve tavsiye onlardan geliyor.

    7) Yeni ülkenize alışmada kolaylık ve tüyoları nasıl keşfettiniz? Üniversite deneyimi ya da ağları; Konsolosluk; Online topluluklar; Aile ve arkadaş yönlendirmeleri ya da farklı tüyoları paylaşabilir misiniz?

    Aslında gerçekten bu dünya küçük bir dünya. Bir şekilde mutlaka tanıdıklar bulunuyor. Zaten geldiğiniz şehirde önceden tanıdığınız bildiğiniz kişiler varsa çok şanslınız. Ama yoksa da sorun değil çünkü eğitim, iş ya da dil okulu sayesinde bile bir sosyal çevre oluşuyor. Aynı zamanda dediğim gibi network yapmak ya da bu yeni şehre ya da ülkeye alışmak için üye olunabilecek çok fazla grup var. Mesela ben bulunduğum şehirlerde Internations ve expat meetup'ları en çok kullandım. Aynı zamanda dil okulundan dans okullarına kadar çok farklı kurslara da katıldım. Bu gibi aktiveler kesinlikle oryantasyon sürecini hızlandırıyor.

    8) Yurt dışında tutunmanın en zor ve en keyifli anısını bizimle paylaşır mısınız?

    Yurt dışında tutunmanın en zor yönü tabii ki özlem. Aileye, diğer yakın çevreye, deniz kokusuna, bir gevreğe (simide :) ) duyulan özlem… Neyse ki şu an teknoloji sayesinde her şey biraz daha kolay. En keyifli anlar da bana göre farklı kültürleri tanıyor olmak. Almanya'ya ilk gittiğim zamanlarda yani yüksek lisans derslerimin ilk günlerinde, kendimi bir bazen bir çizgi filmdeymişim gibi hissediyordum, yaşadıklarım gerçek değilmiş gibi geliyordu. Öncesinde hiç bu kadar "multikulti" bir ortamda bulunmadığım için, Rusya'dan Nijerya'ya, Myanmar'dan Arjantin'e kadar çok farklı ülkelerden gelen arkadaşlarımla aynı ortamda olduğuma bazen inanamıyordum. Almanya'daki eğitim sürecimin hayatımın en keyifli yılları olduğunu söyleyebilirim.

    9) Yurt dışındaki güncel fırsatları hangi kanallardan takip ediyorsunuz?

    Linkedin'i aktif kullanıyorum.

    10) Bir daha olduğunuz ülkeye gelecek olsanız ilk yılınızda neyi farklı yapardınız?

    Bunu hem Almanya hem de Hollanda için söyleyebilirim, kesinlikle dil öğrenmeye çok daha fazla gayret ederdim. Her şeyin İngilizce olması tabi ki dil öğrenme sürecini geciktirdi. Almanya'dayken oradaki günlük islerimi halledebilecek kadar Almanca, burada da Hollanda pasaportumu alacak kadar Hollandaca öğrendim ama dil öğrenme süreçlerim daha hızlı olabilirdi. Su an farklı yapacağım şey kesinlikle ilk yıllarımda dil öğrenmeye daha çok ağırlık vermek olurdu.

    11) Pozisyonunuzun gereklilikleri Covid sonrasında değişti mi? Kriz sürecini yurtdışında nasıl yönettiniz?

    Tabi ki Covid ile birlikte çalışma hayatımızda da değişiklikler oldu. Ben sektör analisti olarak çalıştığım için Covid ile birlikte çok meşgul bir döneme girdik. Müşterilerimize sürekli Covid'in sektörler üzerindeki etkileri ile alakalı briefingler vermek durumunda kaldık. Daha çok analizler yaptık. Bunun dışında ben işim için çok sık seyahat ediyordum. Hem müşteriler ile görüşmeler hem de konferanslar için. Ayda en az bir kere seyahatten sıfır seyahate geçtik. Bütün fiziksel toplantılar, görüntülü aramalara, konferansların hepsi de webinarlere dönüştü. Tabi bir de Mart 2020'den beri tam zamanlı olarak evden çalışmaya başladık. Eskiden ben bir gün home-office yapardım. O beş güne çıktı. Covid'in seyahatleri kısıtlaması tabi ki özel hayatımızı da etkiledi. İstediğin zaman kolayca uçağa atlayıp Türkiye'ye ailenin yanına gidememek biraz sıkıntılı bir durum. Bütün umutlarımız aşıda…

    Sosyal Medya Hesapları:

    Linkedin / Instagram

    TurkishWIN yazarlarından Olcay İrem Elgün tarafından yazılmıştır.

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    TurkishWIN, Türkiye ile bağı olan dünya vatandaşı tüm kadınların birbirlerine ilham ve güç verdikleri fark yaratan bir kizkardeslik networkudur. Avrupa, Amerika ve Türkiye'de faliyette olan TurkishWIN’in misyonu, benzer dünya görüşüne sahip, öğrenmeye açık kadınların içten paylaşımlarına ve birbirlerine fırsat yaratmalarına olanak tanımaktır. BinYaprak bir TurkishWIN girişimidir.

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.