Oyunlaştırma Üzerine 5 Mit: Yanlış Bilinenleri Açıklıyoruz!

    oyunlastirma

     Oyunlaştırma hakkında neler biliyorsunuz? Peki, ya bildikleriniz yanlışsa? Sizlere oyunlaştırma hakkında doğru bilinen birkaç yanlışı anlattık. İyi okumalar!

     Oyunlaştırmayı çevreleyen ve onun bir pazarlama, iş operasyonları veya öğrenme stratejisi olarak başarılı bir şekilde uygulanmasını engelleyebilecek birçok yaygın mit ve yanlış anlama var. Eğer oyunlaştırmanın gerçek doğasını anlayabilirsek; eğitim, iş ve birçok alandaki projelerin geleceğini optimize etmeye yardımcı olacak olumlu yönlerini de kullanabiliriz.

    Oyunlaştırma, her yaştan kullanıcının, yaptığı işle ilgilenmesini ve hevesli olmasını sağlayan, göreve yönelik etkili ve kuşkusuz heyecan verici bir yaklaşım. Yalnız, oyun dışı alanlara sağladığı olumlu özellikler hakkında var olan bilgi eksikliğinin yanı sıra, oyunlar ve oyunlaştırma hakkında yanlış anlamalar da yok değil. Bunu göz önüne alırsak, birçok insanın oyunlaştırma kavramına çekinerek yaklaşması veya ondan kaçınması pek de şaşırtıcı gelmiyor.

    O zaman hadi oyunlaştırma hakkındaki en yaygın mitleri ve bunlara karşılık gelen gerçekleri inceleyelim!

    1. Mit: Oyunlaştırma sadece genç kullanıcılara uygundur

    Oyunlaştırma kavramına dışarıdan bakanların yaklaşımları incelendiğinde, kavramın gençlere yönelik olduğu ve yaş arttıkça etkisini, çekiciliğini yitirdiği gibi bir etiket olduğunu görüyoruz. Oyunlara sempati duyan çeşitli demografik özelliklerden dünya çapında 2,3 milyar oyuncu olduğu gerçeğini düşünürsek, bu etiketin kesinlikle doğru olmadığını söyleyebiliriz.

    Pek çok insan, oyun mekaniği uygulamalarının ciddi olmadığı algısı nedeniyle bir sonraki projelerinde oyunlaştırmayı kullanma fikrine sıcak bakmıyor, ancak oyunlaştırma bugün öğrenme, yazılım, liderlik eğitimi, etik, pazarlama, egzersiz ve sağlık, bankacılık, bilim, araştırma ve yenilik gibi birçok alanda etkisini gösteriyor.

    Sonuç olarak, oyunlara şu anda ilgimiz olsa da olmasa da hepimiz daha önce oyun mekanik ve dinamiklerinin bir parçası olduk. Buna en basit örnek büyürken hepimizin oyunlar oynaması ve oyunlarla öğrenmesidir. Biz insanlar doğuştan; başarı, ödül, statü ve rekabet anlayışlarına sahibiz. Bunların her biri de oyunlaştırmanın bir elementi. Oyun öğelerini projelerde kullanmak insanların doğal olarak arzu ettiği eğlence ve başarı duygularını içererek harika sonuçlar doğurabilir.

    2. Mit: Oyunlaştırma ve oyun aynı şeylerdir

    Bu madde oyunlaştırmayla ilgili en yaygın mit diyebiliriz. İlk bakışta oyunlaştırmayı oyun olarak düşünmek oldukça kolaydır ama bu haksız bir basitleştirme olur. Konuya gelecek olursak; oyunlar kullanıcıyı hedeflenen bir sonuç olmadan, eğlendirmek ve meşgul etmek için üretilir. Oysa pozitif ilişkilendirme, oyun temelli öğrenme, ardışık üretkenlik gibi unsurların hepsi oyunlaştırma girişimlerinin hedefleri ve sonuçlarıdır. Oyunlaştırmanın bu özelliği de onun oyunlardan ayıran şeydir diyebiliriz.

    Oyunlaştırma, benzer özellikleri taşısa da oyunlardan farklı olarak, onlardan öğrendiklerimizi kullanarak dünyadaki zorlukları çözmeye odaklanır. Bunu da insanların gerçek dünyadaki görevlerini daha eğlenceli hale getirerek ilgisini çekmek ve motive etmek amacıyla oyun öğelerini ve oyun tasarım tekniklerini oyun dışı bağlamlara uygulayarak yapar.

    3. Mit: Oyunlaştırma rekabetten ibarettir

    Özellikle bu mit, insanları iş yerinde, pazarlamada ya da eğitimde oyunlaştırma öğelerini kullanmaktan caydırabilir ve bunun iyi de bir nedeni vardır. Herkes rekabet ortamını sevmeyebilir ve sevmeyenlerin böyle durumlarda ilk tepkisi rekabetten çekilmek olur.

    Bazı insanlar bağlamı ne olursa olsun başkalarıyla rekabet etme fırsatından keyif alırken, bazıları kendi kendine rekabet etmeyi tercih eder; diğerleri keşfetmek, bazıları da sosyal olmak ister. Bir oyunlaştırma kampanyası geniş bir kitleye sunulursa ve tek sağladığı unsur rekabet olursa katılımcıların çoğu büyük ihtimalle bunalacaktır.

    İyi bir oyunlaştırma girişiminde, herkesin kendi güçlü yönlerine katılması ve oynaması için yeterince yer vardır. Gerçek şu ki, oyunlaştırmanın yarışmalardan ve rekabetten ibaret olmasına gerek yoktur. Oyunlaştırma, kolektif görevler aracılığıyla bireyler arasında işbirliği oluşturmak için de kullanılabilir. Örneğin, birçok şirket, işyerlerinde misyon ve ortak bir anlayış oluşturmak için oyunlaştırma ilkelerini kullanır.

    4. Mit: Oyunlaştırma sadece bir hevestir

    Oyunlaştırmaya bir heves ya da yakında kaybolacak bir trend gözüyle bakmak işletmelerin çok şey kaçırmasına neden olabilir. Çünkü oyunlaştırmanın etkisini keşfedip oyunlaştırma öğelerini uygulama arayüzlerine, ofis uygulamalarına, pazarlama oyunlarına, fitness teknolojisine uygulayarak verimlilik ve kullanıcı katılımında bir artış sağlamak üreticilere çok büyük faydalar kazandırabilir.

    Eğitimden konusuna değinecek olursak da, öğrencilerin eğitim kavramlarını gerçekten anlamalarına yardımcı olmak için oyun oynamanın mekaniğinin yıllardır kullanıldığını söyleyebiliriz. Örneğin, bir dil öğrenirken, kelimeleri hatırlamak ve hafızayı geliştirmek için sınıfta oyunlar sıklıkla kullanılır.

    Oyun teknolojisi günlük yaşama entegre hale geldikçe, insanları başka görevlere dahil etmek ve motive etmek için bir araç olarak kullanılmaya devam edileceğini düşünmek en mantıklı tahmin olacaktır. Günümüzde kurumsal eğitim söz konusu olduğunda, birçok Y Kuşağı çalışanı da teknolojinin işlerini ve öğrenmelerini kolaylaştırmasını bekliyor. Y Kuşağı çalışanlarının iş gücünün geleceği olduğu düşünülürse, oyunlaştırmanın yakın zamanda ortadan kalkması pek olası görünmüyor.

    5. Mit: Oyunlaştırma her sorunu çözebilir

    Oyunlaştırmayı kullanmak maalesef her şeyi çözemez. Bir öğrenme stratejisine puan, ödül ya da rekabet eklemek, onun başarısını garanti etmez. Oyunlaştırma karmaşıktır, doğru uygulamak kolay değildir ve bu nedenle her zaman kuruluşunuzun zorluklarına cevap olmayabilir. Oyunlaştırmayı kullanmanın avantajlarının kanıtlarını giderek daha fazla görmeye başlasak da, bu onların iyi sonuç vereceğinin garantili olduğu anlamına gelmiyor.

    Oyunlaştırmanın doğru kullanımını artırmanın ve gücünden yararlanmanın ilk adımlarından biri, onunla ilgili kolektif yanlış kanılarımızın üstesinden gelmektir. Herhangi bir strateji veya teknoloji için karşılanmamış beklentilerimiz olduğunda, bu her zaman bir başarısızlık olarak görülecektir. Etkinliğini ölçmeden önce oyunlaştırmanın gerçekte ne hakkında olduğunu, onu nasıl iyi uygulayacağımızı ve onu kullanarak gerçekten neye ulaşmayı beklememiz gerektiğini anlamalıyız.

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun
    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.